Unfortunately, that rumor is true.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do.
- Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Sorry, you're calling the wrong number.
- Maalesef, yanlış numarayı arıyorsunuz.
We're sorry but this video is no longer available.
- Maalesef bu video artık mevcut değil.
I am afraid it will rain tomorrow.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.
- Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız.
I'm afraid it's going to rain tomorrow.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
I'm afraid I can't finish them in time.
- Maalesef onları zamanında bitiremem.
Unfortunately, Tom refused to help us.
- Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.
Unfortunately, the information is accurate.
- Maalesef bilgi doğru.
Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.
- Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.