تعريف maal-esef في التركية الإنجليزية القاموس.
- maalesef
- unfortunately
Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do.
- Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Unfortunately, that rumor is true.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- maalesef
- sorry
I'm sorry, I don't have change.
- Maalesef, bozuk param yok.
Err! Sorry, you are incorrect!
- Err! Maalesef, hatalısın!
- maalesef
- I am sorry
- maalesef
- i am afraid
I am afraid they both have a bad reputation.
- Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.
I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.
- Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız.
- maalesef
- (Argo) no dice
- maalesef
- i'm afraid
I'm afraid it's going to rain tomorrow.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
This train left Aomori thirty minutes late, so we won't arrive at Tokyo before noon, I'm afraid.
- Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
- maalesef
- much to my regret
- maalesef
- unluckily
- maalesef
- unhappily
- maalesef
- feel sorry
- maalesef
- unfortunately, more's the pity; sorry, I'm afraid
- maalesef
- with regret
- maalesef
- unfortunately;I am sorry to say
- maalesef
- unfortunate
Unfortunately, Tom refused to help us.
- Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.
Unfortunately, it's raining today.
- Maalesef bugün yağmur yağıyor.
