Daha sonra yurt dışında kaldı.
- He remained abroad later on.
Durumu daha sonra size açıklayacağım.
- I will explain the situation to you later on.
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
- As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
- Afterwards, he assumed a new identity.
Daha sonra açıklayacağım.
- I'll explain afterwards.
İkramlar sonradan sunulacak.
- Refreshments will be served afterwards.
Duvarı yeşile boyamak için kullanılmış fırçayı kullanmıştı ve sonradan onu temizlemedi.
- He'd used the dirty brush to paint the wall green, and he did not clean it afterwards.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Daha sonra açıklayacağım.
- I'll explain afterwards.
Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin.
- You go to school in order to study at university afterwards.
Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
- I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
... that later on drove the lndustrial Revolution. ...
... And I will in the rest of this record later on. ...