lütfen!

listen to the pronunciation of lütfen!
التركية - الإنجليزية
prithee
please

Close the door, please. - Kapıyı kapatın, lütfen.

Please tell me where you will live. - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

if you please
plz
Hold the line!

Hold the line please. I'll put you through to his office. - Hatta kalın lütfen. Ben sizi onun ofisine bağlayacağım.

The line is busy now. Please hold the line. - Hat şimdi meşgul. Lütfen hatta kalın.

kindly

Kindly mind your own business. - Lütfen kendi işine bak.

Kindly clear the table after your meal. - Lütfen yemeğinden sonra masayı temizle.

for pity's sake
please; kindly
very kindly; as a favor or kindness
prithee
keep the change, please
التركية - التركية
Birinden bir şey isterken "dilerim, rica ederim" anlamlarında kullanılır: "Lütfen yukarıya teşrif buyurun beyefendi!"- O. C. Kaygılı. İstemeyerek, gönülsüz