I meet him at the club from time to time.
- Ben, zaman zaman onunla kulüpte karşılaşırım.
Tom can't get a drink in this club because he's underage.
- Tom reşit olmadığı için bu kulüpte bir içki içemez.
Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.
- Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.
Markku went with a neighbor to a nightclub.
- Markku bir komşuyla birlikte bir gece kulübüne gitti.
Dan headed to a local nightclub.
- Dan yerel bir gece kulübüne gitti.