She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
They fear that he may be dead.
- Onun ölmüş olabileceğinden korkuyorlar.
She screamed with horror as someone took hold of her arm.
- Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı.
This horror movie is really scary. I couldn't sleep after I watched it.
- Bu korku filmi gerçekten korkutucu.Ben izledikten sonra uyuyamadım.
I had a dreadful dream last night.
- Dün gece korkunç bir rüya gördüm.
Tom dreads going to work tomorrow.
- Tom yarın işe gitmeye korkuyor.
I could die of fright.
- Korkudan ölebilirdim.
Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.
- Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
Her anxiety almost drove her wild.
- Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.
Fear and panic overwhelmed me.
- Korku ve paniğe kapılmıştım.
Danger always looks bigger through the eyes of fear.
- Tehlike her zaman korkunun gözlerinden daha büyük görünüyor.
Fear often exaggerates danger.
- Korku sık sık tehlikeyi abartır.
I don't like rural horror thrillers.
- Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.
His story thrilled me with horror.
- Onun hikayesi beni korkudan titretti.
Tom made a terrifying threat against Mary.
- Tom Mary'ye karşı korkunç bir tehdit yaptı.
Your threats don't frighten me.
- Senin tehditlerin beni korkutmuyor.
Everyone here creeps me out.
- Buradaki herkes beni korkutuyor.
That guy gave me the creeps.
- O adam bana korku verdi.
We were all scared shitless.
- Hepimizin korkudan ödü bokuna karıştı.
Tom is scared of ghosts.
- Tom hayaletlerden korkuyor.
I found that very alarming.
- Onu çok korkutucu buldum.
Alarming news came from the suburbs.
- Varoşlardan korkutucu haber geldi.
That really sounds quite awesome.
- Bu gerçekten oldukça korkunç görünüyor.
I thought it was awesome.
- Onun korkunç olduğunu düşündüm.
He was almost petrified with terror.
- Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı.
I couldn't sleep last night, so I decided to watch a horror movie.
- Dün gece uyuyamadım, bu yüzden bir korku filmi izlemeye karar verdim.
Who's your favorite horror movie character?
- En sevdiğiniz korku filmi karakteri kim?
I'm going to see a horror film.
- Bir korku filmi izleyeceğim.