Because the personal computer here cannot change the system, nothing can be done.
 - Buradaki kişisel bilgisayar sistemi değiştiremediği için hiçbir şey yapılamaz.
Personal computers are of great use.
 - Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.
She had an individual style of speaking.
 - Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
Self-publishing may be an attractive option.
 - Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir.
Self-help books are very popular in America.
 - Kişisel gelişim kitapları Amerika'da çok popüler.
Tom sold all of his belongings.
 - Tom kişisel eşyalarının hepsini sattı.
Are these all your belongings?
 - Bütün bunlar kişisel eşyalarınız mı?
They are all my personal belongings.
 - Onların hepsi benim kişisel eşyalarım.
Tom put all his belongings in a small suitcase.
 - Tom tüm kişisel eşyalarını küçük bir valize koydu.
The suspect had to lay all his personal effects on the table.
 - Şüpheli tüm kişisel eşyalarını masaya koymak zorunda kaldı.
Personally, I liked this one.
 - Kişisel olarak, bundan hoşlandım.
Tom didn't take it personally.
 - Tom onu kişisel olarak almadı.
Self-help books are very popular in America.
 - Kişisel gelişim kitapları Amerika'da çok popüler.