He was not a happy camper.
 - O mutlu bir kampçı değildi.
The campers sang songs around the campfire.
 - Kampçılar kamp ateşi etrafında şarkılar söyledi.
We camped there over the holiday.
 - Tatil boyunca orada kamp yaptık.
I went camping last summer.
 - Geçen yaz kampa gittim.
I went camping last summer.
 - Geçen yaz kampa gittim.
I went camping with my family.
 - Ben ailemle birlikte kampa gittim.
I ran away from the training camp.
 - Eğitim kampından kaçtım.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
 - Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
This is a nice-looking campground.
 - Burası güzel görünümlü bir kamp alanı.
Sami was at a fisherman's campground.
 - Sami bir balıkçının kamp yerindeydi.
One gypsy family with their caravan was encamped.
 - Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.