The mistake cost him his head.
- Hata onun kafasına mal oldu.
The musician shook his head and pushed his little piano away.
- Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
Tom has been racking his brains for a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
My scalp is very itchy.
- Benim kafa derisi çok kaşınıyor.
It's a scalp disease.
- Bu bir kafa derisi hastalığı.
Sami asked Layla a perplexing question.
- Sami, Leyla'ya kafa karıştırıcı bir soru sordu.
That would be confusing.
- Bu kafa karıştırıcı olurdu.
It was frustrating and confusing.
- Sinir bozucu ve kafa karıştırıcıydı.