kız evladı

listen to the pronunciation of kız evladı
التركية - الإنجليزية
My darling daughter
kız evlât
{i} daughter

He leaves a widow and a daughter. - Dul bir kadın ve bir kız evlat bırakıyor.

The daughter brushes her hair. - Kız evlat saçını fırçalar.

kız evlat
daughter

Tom had always wanted a daughter. - Tom her zaman bir kız evlat istemişti.

Tom always wanted a daughter. - Tom her zaman bir kız evlat istedi.

التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) CÜZ
Kız evlat
kerime
Kız evlat
kerimeeba