Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- In den kalten Moskauer Wintern ist es am besten, eine Schapka auf dem Kopf zu haben.
Soğuk bir duş yap ve sonra sıcak bir çay iç!
- Nimm eine kalte Dusche und trinke dann einen heißen Tee!
Dün hava korkunç derecede soğuktu.
- It was terribly cold yesterday.
Dün hava bugünkünden daha soğuktu.
- It was colder yesterday than today.
Tom üşümüş ve yorgun.
- Tom is cold and tired.
Çok üşümüş hissetmiyorum.
- I don't feel too cold.
Anne yataktadır. O nezle olmuş.
- Mother is in bed. She caught a cold.
Bebek nezlesinden kurtuldu.
- The baby has gotten rid of its cold.
Tom üşümekten hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like to be cold.
Hava daha da soğumuş gibi görünüyor.
- It seems to have gotten colder.
Tom üşümediğini söyledi.
- Tom said that he wasn't cold.
Tom üşümediğini söyledi.
- Tom said he wasn't cold.