O, inanılmaz bir hikaye.
- That's an incredible story.
Tom inanılmaz değil mi?
- Isn't Tom incredible?
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
- I think that's absolutely fabulous.
Tom harika bir iş yaptı.
- Tom did a fabulous job.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.
Onun olağanüstü olduğunu düşündüm.
- I thought it was incredible.
... somebody built schools, somebody created incredible universities. ...
... incredible kinds of medical challenges under the most ...