increase in density

listen to the pronunciation of increase in density
الإنجليزية - التركية
yoğunluğundaki artış
concentration
derişme
concentration
toplaşım
concentration
yoğunlaştırma
concentration
(Eğitim) odaklanma
concentration
dikkati bir noktada toplama
concentration
konsantrasyon  
concentration
(Askeri) yığınak
concentration
konsantrasyon

Tom konsantrasyonunu kaybediyor. - Tom is losing his concentration.

Televizyondan gelen en küçük bir ses bile konsantrasyonumu bozuyor. - Even a small sound from the TV interferes with my concentration.

concentration
Sıvının buharlaşarak yoğun hal gelişi, yoğunlaşma, koyulaşma
concentration
Zihnin belli bir konu üzerinde toplanması, dikkatin belli bir noktaya yönelmesi
concentration
concentrationcamp temerküz kampı
concentration
{i} toplama

Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı. - Tom's grandfather was a concentration camp survivor.

Birçok Japon Amerikalılar 2.Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarına gönderildi. - Many Japanese-Americans were sent off to concentration camps during World War II.

concentration
(Askeri) ATEŞ TOPLAMASI: Sınırlı bir süre içinde bir bölgeye veya ilerisi için muhtemel hedef olarak adlandırılmış ve numaralanmış bir bölgeye yapılan keşif ateş
concentration
koyulaşma
concentration
{i} toplanma
concentration
yoğunluk, yoğunlaştırma
concentration
toplama kampı

Esirler, toplama kampından kaçtı. - The prisoners fled from the concentration camp.

Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı. - Tom's grandfather was a concentration camp survivor.

الإنجليزية - الإنجليزية
concentration
increase in density

    الواصلة

    in·crease in den·si·ty

    التركية النطق

    înkris în densıti

    النطق

    /ənˈkrēs ən ˈdensətē/ /ɪnˈkriːs ɪn ˈdɛnsətiː/
المفضلات