in an easily understood manner; without a doubt; obviously

listen to the pronunciation of in an easily understood manner; without a doubt; obviously
الإنجليزية - التركية

تعريف in an easily understood manner; without a doubt; obviously في الإنجليزية التركية القاموس.

clearly
açık bir biçimde

O günü açık bir biçimde hatırlıyorum. - I remember that day clearly.

Profesör, çalışmasının konusunu kısa ve açık bir biçimde anlattı. - The professor briefly and clearly described the topic of his study.

clearly
açıkça

O, konuyu açıkça belirtmiştir. - He clearly stated that point.

Şirkette açıkça konuşmalısın. - You must speak clearly in company.

clearly
apaçık

Hâlâ apaçık hatırlıyorum. Yedi ya da sekiz yıl önceydi. Tam olarak nerede? Sen de orada mıydın? - I still clearly remember. It was seven or eight years ago. Where exactly? Were you also there?

clearly
açık seçik
clearly
kesinlikle
clearly
düpedüz
clearly
şüphesiz

Wilson kazanmak için şüphesiz en iyi şansa sahipti. - Wilson clearly had the best chance to win.

Şüphesiz, o, biyoteknoloji hakkında çok şey biliyor. - Clearly, she knows a lot about biotechnology.

clearly
anlaşılır biçimde

O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı. - He speaks passable French, but he is clearly more fluent in German.

Bu anlaşılır biçimde düzeltilmedi. - This clearly hasn't been proofread.

clearly
açık açık
الإنجليزية - الإنجليزية
clearly
in an easily understood manner; without a doubt; obviously
المفضلات