Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
 - Tom has been struck by lightning three times.
Beş çarpı iki ona eşittir.
 - Five times two equals ten.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
 - Now it's time to say good night.
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
 - There were no railroads in Japan at that time.
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
 - I haven't seen anything of him for some time.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
 - They have lived here for a long time.
Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
 - The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
 - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
 - He will be in London at this time tomorrow.
Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak.
 - He will be talking with his family at this time tomorrow.
Ne zaman geri döneceksin?
 - What time will you be back?
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
 - Imagine that you have a time machine.