işaretlenmiş

listen to the pronunciation of işaretlenmiş
التركية - الإنجليزية
(Tıp) labeled
tagged
(Bilgisayar) checked
işaretle
(Bilgisayar) check
işaretle
(Bilgisayar) flag
işaretle
{f} mark

The answer was marked wrong. - Cevap yanlış işaretlendi.

Mark the right answer. - Doğru cevabı işaretleyin.

işaretle
{f} marking

The teacher is busy marking papers. - Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.

There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's. - Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.

işaretle
{f} beacon
işaretle
{f} marked

I marked your birthday on my calendar. - Takvimimde doğum gününü işaretledim.

The cattle are marked with brands. - Sığırlar damgalarla işaretlenirler.

bu şehirin açıkça işaretlenmiş bir haritasını rica ediyorum
I would like a clearly marked map of this town
harflerle işaretlenmiş
lettered
işaretle
scribe
işaretle
{f} tick
kalemle işaretlenmiş
pencilled