Her yerde gizli kameralar vardı.
- There were hidden cameras everywhere.
Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.
- Tom keeps a spare key hidden in his garden.
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
- Tom has something hidden behind his back.
Tom mağarada neyin saklı olduğunu biliyordu.
- Tom knew what was hidden in the cave.
Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
- Now the mountain is hidden by the clouds.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
- The cat lay hidden in the bushes.
hidden talents.
... hidden dangers. ...
... but there's a breakthrough hidden deep within the Earth. ...