hiç kimse

listen to the pronunciation of hiç kimse
التركية - الإنجليزية
anybody

He doesn't get along with anybody in the office. - Ofisteki hiç kimseyle uyuşmuyor.

Anybody is better than nobody. - Herhangi biri hiç kimsenin olmamasından daha iyidir.

no one

No one knows his name. - Hiç kimse onun adını bilmiyor.

No one may be compelled to belong to an association. - Hiç kimse bir derneğe üye olmaya zorlanamaz.

anyone

They said they hadn't seen anyone. - Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.

There was hardly anyone in the room. - Odada hiç kimse yoktu.

nobody

Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player. - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

Nobody lives in this house. - Bu evde hiç kimse yaşamıyor.

never a one
(used with a negative verb) no one, nobody; anyone, anybody
no man

No man can live to be two hundred years old. - Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

No man can be a patriot on an empty stomach. - Hiç kimse boş mideyle vatansever olamaz.

none

A friend to all is a friend to none. - Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.

None can do it as good as Tom can. - Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.

nobody, no one; anybody, anyone
noone
not a soul
başka hiç kimse
no one else
hiç bir kimse
nemine
başka hiç kimse
nobody else
bir hiç olan kimse
zilch
senden başka hiç kimse
no other than you
التركية - التركية
Ortalıkta görünmeyen, bulunmayan insan
kimsecik
kimsecikler