hıçkır

listen to the pronunciation of hıçkır
التركية - الإنجليزية
made a hiccup
{f} sob

She won't stop sobbing. - O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.

The girl who'd got lost sobbed as she said her name. - Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı.

{f} hiccup

Tom couldn't stop hiccuping. - Tom hıçkırmayı durduramadı.

What should I do to stop hiccups? - Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

make a hiccup
{f} hiccough

What should I do to stop hiccoughs? - Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

{f} sobbing

I heard them sobbing. - Hıçkırarak ağladıklarını duydum.

She won't stop sobbing. - O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.