gläubiger

listen to the pronunciation of gläubiger
ألمانية - التركية
[der] alacaklı
r. 'gloybigır alacaklı
- {'gloybigır} r alacaklı
alacaklı
alacaklılar
الإنجليزية - التركية

تعريف gläubiger في الإنجليزية التركية القاموس.

believer
{i} inanan

Sen bir inanansın, değil mi? - You're a believer, aren't you?

Tom gerçek bir inanan. - Tom is a true believer.

creditor
alacaklı

Alacaklıları onun peşinde. - His creditors are after him.

believer
{i} iman eden kimse
creditor
{i} alacaklı; kredi açan kimse/kuruluş
believer
imanlı

Tanrı'nın Sözü'nü küçük bir grup imanlıya vaaz ediyor. - He was preaching God's Word to a small group of believers.

creditor
kredi sağlayan
creditor
(Ticaret) kredi açan kimse
believer
mümin

Bir orgcu müminlerin bir şarkısına eşlik etti. - An organist accompanied the song of the believers.

Bu, müminlerin abdestlerini aldığı yer. - This is where the believers perform their ablutions.

creditor
kredi veren
believer
{i} inançlı
creditor
{i} kredi veren kimse