Tom was apparently very convincing.
- Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
Color is the most sacred element of all visible things.
- Renk tüm görünen şeylerin en kutsal unsurudur.
All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
- Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
The yellow, red and brown leaves appearing on the trees are the first sign of autumn.
- Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.
I wasn't the only one who looked stupid.
- Aptal görünen tek kişi ben değildim.
People used to think that women who looked odd were witches.
- İnsanlar tuhaf görünen kadınların cadılar olduğunu düşünürlerdi.
Tom was apparently very convincing.
- Tom, görünen o ki çok ikna ediciydi.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.