الإنجليزية - التركية
تعريف full of. في الإنجليزية التركية القاموس.
- pür
- dolu
- ridden
- istilaya uğramış
- full of
- ile dolu
Çayır kurbağa ile doludur.
-The meadow is full of frogs.
Hayat hayal kırıklıkları ile dolu.
-Life is full of disappointments.
- ridden
- {f} bin
Keşke bisikletime burada binseydim.
-I wish I had ridden my bicycle here.
Bu, ilk kez bir bisiklete binişim değil.
-This isn't the first time I've ridden a bicycle.
- full of
- (Fiili Deyim ) dolu olmak , tam olmak
- ridden
- ride git/sür
- ridden
- {s} istilasına uğramış
- ridden
- {s} akınına uğramış
- ridden
- f., bak. ride. s
- ridden
- {s} basmış
- ridden
- dolu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف full of. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- ridden
- filled with, having a great deal or number of, penetrated with
full of.
الواصلة
full ofResimler
فيديوهات
... they brought us whole binders full of women. I was proud of the fact that after I staffed ...
... that's telling her she's cheesy is full of shit. ...
السابق
المفضلات