Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.
- Please free the captured birds.
Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
- Please let the captured birds go.
Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!
- You're trapped. Surrender!
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
- Layla felt completely trapped.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
Tom üç gündür mağarada tuzağa düşürüldü.
- Tom was trapped in the cave for three days.
Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.
- The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.
O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
- He said Davis must be captured.
Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.
- Tom was afraid of being captured by the enemy.
Tom kapana kısılmış gibi görünüyor.
- Tom looks like he's trapped.
Tom kapana kısılmış hissediyor.
- Tom is feeling trapped.