dolayısı

listen to the pronunciation of dolayısı
التركية - الإنجليزية

تعريف dolayısı في التركية الإنجليزية القاموس.

dolayı
because

He was late because of the snow. - O, kardan dolayı geç kaldı.

She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood. - O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.

dolayısı ile
because of
dolayı
due to

Classes have been suspended due to floods. - Selden dolayı dersler ertelendi.

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

dolayı
out of

We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well. - Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.

Tom was unable to talk Mary out of marrying John. - Tom John'un evliliğinden dolayı Mary ile konuşamadı.

dolayı
for

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

Please pardon me for coming late. - Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.

dolayı
seeing

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

dolayı
{e} from

He was absent from school on account of illness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

We all shuddered from the great shock. - Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.

dolayı
since

Since he's busy, he can't meet you. - Meşgul olduğundan dolayı, seni karşılayamaz.

Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking. - Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor.

dolayı
because of

We can't sleep because of the noise. - Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

dolayı
by virtue of

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
owing to

She was absent from school owing to sickness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
because of, on account of, due to
dolayı
inasmuch as
dolayı
because of, on account of, due to, owing to
dolayı
surroundings
dolayı
on account of

I was late on account of an accident. - Kazadan dolayı geç kaldım.

A couple of flights were delayed on account of the earthquake. - Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.

dolayı
whereat
dolayı
virtue

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
due

The accident was due to his carelessness. - Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

التركية - التركية

تعريف dolayısı في التركية التركية القاموس.

Dolayı
(Osmanlı Dönemi) MÜTERETTİB
dolayı
Dolay, çevre
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle
dolayı
Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar."- M. Ş. Esendal
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle: "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı."- R. H. Karay. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak