Linda went to the park to listen to music.
 - Linda müzik dinlemek için parka gitti.
I rarely listen to the radio.
 - Nadiren radyo dinlerim.
I like to listen to classical music.
 - Klasik müzik dinlemeyi severim.
I listened, but I didn't hear anything.
 - Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
Children should obey their elders, mind you.
 - Dinle bak, çocuklar büyüklerine itaat etmelidir.
If you don't mind, I'd like to rest here for a while.
 - Sakıncası yoksa bir süre burada dinlenmek istiyorum.
I cheered myself up by listening to music.
 - Müzik dinleyerek kendime moral verdim.
The children love listening to fairy tales.
 - Çocuklar masal dinlemeyi sever.
Sami's phones were wiretapped.
 - Sami'nin telefonları dinlendi.