Who's ready for their din-dins then? Who are Mummy's darling boys?.
I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
He got religion on his deathbed.
- O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
What's the difference between a religion and a cult?
- Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
Science is not a religion.
- Bilim bir din değildir.
Dynamite was invented by Alfred Nobel in 1857.
- Dinamit 1857 yılında Alfred Nobel tarafından icat edilmiştir.
Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.
- Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
I've lost my religious faith.
- Dinsel inancımı yitirdim.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.
Certain religions are against organ donation.
- Bazı dinler organ bağışına karşıdır.
Bush respects all religions.
- Bush bütün dinlere saygı duyuyor.