تعريف darling! في الإنجليزية التركية القاموس.
- sevgili
Yorgun musun, sevgilim?
- Are you tired, darling?
Biraz kahvaltı ister misin, sevgilim?
- Do you want some breakfast, darling?
- charming
- çekici
O, kendini yeterince çekici olarak düşündü.
- He thought of himself as being charming enough.
Joan kız kardeşi kadar çekici.
- Joan is as charming as her sister.
- charming
- {s} cazibeli
Ne cazibeli bir çift!
- What a charming couple!
- charming
- {s} alımlı
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
- charming
- {s} büyüleyici
Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.
- Our neighbour bought himself a charming horse.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
- darling
- canım
Bir şey mi yanlış, canım?
- Is something wrong, darling?
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
- darling
- {i} sevgilim
Yorgun musun, sevgilim?
- Are you tired, darling?
Ben canım sevgilimi ararım.
- I call my sweetheart darling.
- charming
- {s} sevimli
Çocukların çok sevimli!
- Your children are so charming!
Tom'un sevimli olduğunu inkar edemezsin.
- You can't deny that Tom is charming.
- darling
- cicim
- darling
- {s} sevilen
- darling
- tatlım/sevgili
- darling
- {s} çekici
- darling
- {i} can
Baba. Evet canım. Sanırım annem ... Sanırım annemin bir ilişkisi var.
- Dad. Yes, darling. I think that Mom... I think that Mom is having an affair.
Ben canım sevgilimi ararım.
- I call my sweetheart darling.
- darling
- {i} nonoş (Argo)
- charming
- gül gibi
- charming
- büyüleyerek
- charming
- büyüleme
- charming
- albenili
- darling
- güzelim
- charming
- {f} büyüle
O büyüleyici bir kadındır.
- She is a charming woman.
Komşumuz kendini büyüleyici bir at satın aldı.
- Our neighbour bought himself a charming horse.
- charming
- hoş
- charming
- {i} büyüleyiş
- darling
- tatlı
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
Benim tatlı sevgilim, seni o kadar çok özledim ki.
- My sweet darling, I miss you so much.
- darling
- sevimli
- darling
- cici
- darling
- tatlım
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
- acushla
- (İrlanda dilinde hitap) Sevgili!
- darling
- aşkım
- charming
- koru/büyüle/cezbet
- charming
- {s} çekici, hoş, sevimli, cana yakın
- darling
- cici/sevgili
- darling
- cici hoş
- darling
- ciğerpare
- darling
- nonoş
- darling
- tonton
