Evet, anlıyorum. Teşekkür ederim.
- Yes, I understand. Thank you.
Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.
- Thank you for the draft of the Agreement.
Sana çok, çok teşekkürler!
- Thank you very, very much!
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı.
- The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.
Öğrenciler en yüksek sesli tezahüratı alıyor.
- The students receive the loudest cheers.
Astronotlar kendi coşkulu tezahüratları ve alkışlarlarıyla karşılandı.
- The astronauts were greeted by their enthusiastic cheers and applause.
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
- Tom said goodbye to Mary.
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
- Tom kissed Mary goodbye.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
... Obama and Governor Romney. (Cheers, applause.) ...
... [ Cheers and applause ] >>Vic Gundotra: You know, this year marks ...