belki̇

listen to the pronunciation of belki̇
التركية - الإنجليزية

تعريف belki̇ في التركية الإنجليزية القاموس.

belki
maybe

Maybe this world is another planet's Hell. - Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

belki
perhaps

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know! - Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!

belki
perchance
belki
i dare say
belki
perhaps, maybe
belki
peradventure
belki
possibly

The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades. - Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.

I cannot possibly help you. - Ben belki size yardımcı olamam.

belki
contingently
belki
mayhap
belki de
it's possible that
belki de
may well be
belki de
maybe

Maybe you are working too hard. - Belki de çok çalışıyorsunuz.

In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog. - Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.

belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
it may even be that
belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
probably

I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow. - Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.

She probably didn't have sex with him. - Belki de onunla seks yapmadı.

belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
belki
likely
belki
haply
belki
lest

I took my umbrella lest it rain. - Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.

garip belki ama
strangely enough
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba