Maybe this world is another planet's Hell.
- Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
Hunger is perhaps the strongest of all human drives.
- Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.
You can add sentences that you do not know how to translate. Perhaps someone else will know!
- Nasıl çevireceğini bilmediğin cümleler ekleyebilirsin. Belki başka biri çevirir!
The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades.
- Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.
I cannot possibly help you.
- Ben belki size yardımcı olamam.
Maybe you are working too hard.
- Belki de çok çalışıyorsunuz.
In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
- Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
She probably didn't have sex with him.
- Belki de onunla seks yapmadı.
I took my umbrella lest it rain.
- Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.