الإنجليزية - التركية
تعريف beklagter في الإنجليزية التركية القاموس.
- defendant
- {i} davalı
Davalı suçunu itiraf etti.
-The defendant admitted her guilt.
Davalı bir üst mahkemeye itiraz edecek.
-The defendant will appeal to a higher court.
- defendant
- sanık
Sanık yargıç ile romantik olarak bağlıydı.
-The defendant was romantically linked with the judge.
Hiçbir sanık suçlu bulunmadı.
-Neither defendant was found guilty.
- defendant
- müdafi
- defendant
- maznun
- respondent
- karşılık veren
- respondent
- cevap veren
- respondent
- savunan kişi
- defendant
- {i} zanlı
- defendant
- müddeialeyh
- defendant
- i., huk. davalı
- respondent
- {i} savunma makamı
- respondent
- savunma yapan
- respondent
- yanıt veren
- respondent
- davalı
- respondent
- yanıtlayan kimse
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف beklagter في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- defender (civil law)
- respondent
- defendant
- Kläger und Beklagter
- plaintiff and defendant
- Kläger und Beklagter
- person suing and being sued
- Kläger und Beklagter
- petitioner and defendant (divorce proceedings)