Evin içi hoş ve ılıktı.
- It was nice and warm inside the house.
Çorbamı ılık severim, sıcak değil.
- I like my soup to be warm, not hot.
Bir sürü samimi sözler söylendi.
- A lot of warm words were said.
Mary çok samimi görünmüyor.
- Mary doesn't seem very warm.
Bugün hava çok sıcak.
- It's very warm today.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
- These flowers grow in warm countries.
Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.
- Her warm personality adds charm to her beauty.
Burada hava güzel ve sıcak.
- It's nice and warm in here.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
- Tom is warm and generous.
Tom ateşle kendisini ısıttı.
- Tom warmed himself by the fire.
Kendisini ateşle ısıttı.
- She warmed herself by the fire.
Sanırım film içten bir filmdi.
- I think the movie is a very heart warming one.
Bu aile bana nezaket ve içtenlikle karşıladı.
- This family gave me a warm welcome.