begünstigter

listen to the pronunciation of begünstigter
ألمانية - التركية
yararlanıcı
hak sahibi
الإنجليزية - التركية

تعريف begünstigter في الإنجليزية التركية القاموس.

beneficiary
{i} lehtar
beneficiary
varis
beneficiary
(Politika, Siyaset) imtiyaz sahibi
beneficiary
faydalanıcı
beneficiary
(Ticaret) faydalanan kişi
beneficiary
(Kanun) müstefit
beneficiary
mirasçı
beneficiary
faydalanan kimse
beneficiary
kâr eden kimse
beneficiary
(miras/kazanç/vb.) elde eden kimse
beneficiary
{i} hak sahibi
beneficiary
(Mukavele) lehdar, faydalanan kişi
beneficiary
(Avrupa Birliği) yararlanıcı, istifade eden
beneficiary
(Askeri) MÜSTEFİT: Bir askerin ölümü ile, bir ödemeye, sigorta bedeline veya bir ölüm tazminatına hak kazanan kimse
beneficiary
faydalanan kimse,lehte
beneficiary
müstefit sahip
beneficiary
maaşlı papazlık makamı veya tımar sahibi
beneficiary
{i} yararlanan kimse
ألمانية - الإنجليزية
grantee
beneficiary
Begünstigter (einer Rechts- oder Vermögensübertragung)
transferee