Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.
- A known mistake is better than an unknown truth.
Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.
- Madonna is known to every high school student in Japan.
Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.
- It is well known that up to the middle of the last century Japan was a feudal state.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in America.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
- The firm is known for its high-quality products.
Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir.
- Mr Hashimoto is known to everyone.
O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- As a singer, she's well known.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
... they're probably pretty well known. ...
... is the most power force known to man. At seven percent a year growth, a quantity doubles ...