Tom her gün okula yürüyerek gitmek zorunda mı?
 - Does Tom have to walk to school every day?
Senin yaşındayken, okula yürüyerek gitmek zorundaydım.
 - When I was your age, I had to walk to school.
Sahilde gezinti yaptık.
 - We went for a walk on the beach.
Tom ön yürüyüş yoluna yaklaşıyor.
 - Tom is coming up the front walk.
Sadece kısa bir yol, bu yüzden birkaç dakika içinde oraya yürüyebilirsiniz.
 - It's only a short way, so you can walk there in a few minutes.
Adam bütün yolu yürümek istemedi;bu yüzden otobüse bindi.
 - The man didn't feel like walking all the way; so he took the bus.