Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.
- The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C.
Tom yaratıcı yazım dersi aldı.
- Tom took a creative writing class.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
O şimdi bir mektup yazıyor.
- She is writing a letter now.
Leyla'nın kartvizitinde dini yazılar vardı.
- Layla had religious inscriptions in her business card.
Madalyanın bir yazısı var.
- The medal had an inscription.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
Ona her hafta yazdığını hatırlıyor.
- He remembers writing to her every week.
O bazı arkadaşlarına yazıyor.
- He is writing to some friends of his.
O şimdi bir mektup yazıyor.
- She is writing a letter now.
O yazarak hayatını kazanır.
- He earns his living by writing.
Tom günün çoğunu yerel bir dergi için bir makale yazarak geçirdi.
- Tom spent the better part of the day writing an article for a local magazine.
Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
- There were a lot of writings about homosexuality.
Okumayı yazmaya tercih ederim.
- I prefer reading to writing.
Bir mektup yazmıyorum.
- I am not writing a letter.
Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor.
- Tom has been teaching creative writing for the past three years.
Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
- I'm now busy writing a book.
Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .
- The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.
Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
- There were a lot of writings about homosexuality.
Fotoğrafçılık ışık ile yazı yazmaktır.
- Photography is writing with light.
Yazı yazmaktan usandım.
- I'm tired of writing.