Boğayı boynuzlarıyla satın almalısın.
- You must take the bull by the horns.
Vikingler gerçekten boynuzlu kask giymedi.
- Vikings didn't really wear horned helmets.
Bir korna sesi duydum.
- I heard a horn honking.
Tom arabanın kornasını birkaç kez çaldı.
- Tom honked the car's horn several times.
Mary'nin kocası tombul.
- Mary's hubby is chubby.
Tom'un tombul olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is chubby.
Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
- Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
Tom'un dolgun bir yüzü var.
- Tom has a chubby face.