an-annoying-person

listen to the pronunciation of an-annoying-person
الإنجليزية - التركية

تعريف an-annoying-person في الإنجليزية التركية القاموس.

pimple
sivilce

Onun burnunda küçük bir sivilce büyüdü. - On his nose grew a small pimple.

Sivilceleri aynanın önünde patlatmayı bırak. - Stop popping pimples in front of the mirror.

trial
duruşma

Tanık duruşmada konuştuğu sırada gergin görünmüyordu. - The witness did not seem nervous when he spoke at the trial.

Duruşma günden güne devam etti. - The trial went on day after day.

trial
yargılama

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

Polis onu yargılamadı. - The police didn't put him on trial.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
pimple
(isim) sivilce, kabarcık
pimple
sivilcelenmek
pimple
sivilce pimpled
pimple
pimply s sivilceli
pimple
(Tıp) Kabarcık, sivilce
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
deneme; denenme
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
الإنجليزية - الإنجليزية
pimple
trial