alt%c4%b1na,-alt%c4%b1nda

listen to the pronunciation of alt%c4%b1na,-alt%c4%b1nda
الإنجليزية - التركية

تعريف alt%c4%b1na,-alt%c4%b1nda في الإنجليزية التركية القاموس.

left alt
(Bilgisayar) sol alt
right alt
(Bilgisayar) sağ alt
Alt key
ek karakter tuşu
alt gr key
alt gr tuşu
alt graphics state
Alt Graphics durumu
alt+space
(Bilgisayar) alt+araçubuğu
enable alt pin
(Bilgisayar) alt pin etkinleştir
التركية - التركية

تعريف alt%c4%b1na,-alt%c4%b1nda في التركية التركية القاموس.

alt yapı
(sosyoloji) Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, üst yapı karşıtı
alt yapı
Bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik gibi tesisatların hepsi
alt
Bir şeyin yere yakın bölümü
alt
Bir şeyin yere bakan yanı, üst karşıtı: "Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor."- Z. O. Saba
alt
Bir şeyin yere bakan yanı, üst karşıtı
alt
Sınıflamalarda ikinci derecede olan
alt
Bir nesnenin tabanı: "Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı."- O. C. Kaygılı
alt
Yanan ocağın alevi: "Fokurdamaya başlayan çaydanlığın altını kapadı."- H. Taner
alt bölüm
Sınıflandırmada ana bölümlerin ayrıldığı parçalardan her biri, ayrım
alt deri
Üst derinin altında bulunan ikinci tabaka, hipoderm
alt diş
Alt çene üzerinde sıralanmış dişlerin biri
alt dudak
Böceklerin ağız sisteminde bulunan alt parça
alt güverte
Gemilerde güvertelerden altta bulunanı
alt kurul
Belli bir konuyu ele almak amacıyla bir kurul içinden birkaç kişi seçilerek oluşturulan kurul
alt olmak
Yenilmek
alt takım
İniş takımları
alt takım
Bir takım içinde kurulan ikinci derecedeki takım
alt yazılama
Alt yazılamak işi
alt yazılayıcı
Alt yazılama işini yapan kimse
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف alt%c4%b1na,-alt%c4%b1nda في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Alt
A modifier key
Alt Gr
A keyboard key than can be typed simultaneously with other keys to result in additional characters such as accented letters and currency symbols
Alt-A
Alternative-A — Describing mortgages loans that do not conform to the traditional standards of Fannie Mae, but are presented as having an "A" credit rating, based on the borrower's FICO credit score
alt key
A key on a personal computer or terminal keyboard used in combination to alter the function of other keys
alt keys
plural form of alt key
alt-weekly
An alternative newspaper published weekly

Alt-weeklies are known for their investigative journalism.

Alt
Type of newsgroup that discusses alternative-type topics The alt groups are not official newsgroups, but lots of people read them anyway
Alt
Alternative Service Providers (BAS)
Alt
An alternative label Used in an HTML tag for the benefit of people using nongraphical browsers, or for people using a browser with graphics turned off
Alt
Alt is the name of a modifier bit which a keyboard input character may have To make a character Alt, type it while holding down the ALT key Such characters are given names that start with Alt- (usually written A- for short) See section Keyboard Input
Alt
{i} (Computers) Alt key (keyboard key pressed in combination with other keys to execute commands)
Alt
Alanine aminotransferase - a liver enzyme The ALT test determines the level of this enzyme in the blood Blood donors who show a high level of ALT may be at increased risk of transmitting Hepatitis
Alt
The alt term describes a certain hierarchy of newsgroup alternatives to the original mainstream newsgroups on USENET Originally, newsgroups fell into one of six categories: comp (computers), rrec), social (soc), news, science (sci), talk and miscellaneous (misc)
alt
The higher part of the scale
التركية - الإنجليزية

تعريف alt%c4%b1na,-alt%c4%b1nda في التركية الإنجليزية القاموس.

alt
under

These games are listed under the adult category. - Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.

They sat under a tree. - Bir ağacın altına oturdular.

alt
base

Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver. - Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.

The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold. - Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi.

alt
lower

The calf muscle is located on the back of the lower leg. - Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır.

I have a bad pain in my lower back. - Sırtımın alt tarafında berbat bir ağrım var.

alt dudak
lower lip
alt geçit
underground
alt
below
alt burç
lower bushings
alt bölge
sub-regional
alt bölüm
lower section
alt bölüm
subchapter
alt bölüm
underside
alt bölüm
subpart
alt sektör
sub-sector
alt süreç
subprocess
alt süreç
(Bilgisayar) child process
alt tür
(Bilgisayar) subtype
alt tür
(Gıda) ssp
alt tür
(Denizbilim) subspecies
alt uç
lower end
alt yazı
footnote
alt üst
upside down
alt üst
chaotic
alt-birim
sub-unit
alt-grup
(Jeoloji) subgroup
alt-grup
sub-group
alt-simge
(Bilgisayar) sub-symbol
alt-tür
(Jeoloji) subspecies
alt-üst
upside-down
demirci yuvarlak alt baskısı
fuller
kesik alt çizgi
(Bilgisayar) dash underline
salt alt
(Bilgisayar) absbottom
üst alt
(Bilgisayar) top bottom
alt alta
One under the other
alt disiplinler
sub-disciplines
alt etmek
(deyim) run rings round
alt hesap
Sub account
alt kanallama
subchanneling
alt kavram
Hyponym
alt komşu
neighbor downstairs
alt paradigma
sub-paradigm
alt solunum yolları enfeksiyonu
Lower Respiratory Tract Infection

LRTI.

alt soy
sub-lineage
alt yapı
Infrastructure
alt yazı
subtitle

Tom watched a Japanese movie subtitled in French. - Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.

Do you prefer for television shows to be subtitled or dubbed? - Televizyon gösterilerinin alt yazılı veya dublajlı olmasını tercih eder misin?

alt yazılı
subtitles
alt yüklenici
Subcontractor
alt yükleniciler
sub-contractors
alt çeyrek
(İstatistik) Lower quarter
yer alt
where lower
alt
bottom

Tom sat at the bottom of the stairs wondering what he should do next. - Tom daha sonra ne yapması gerektiğini merak ederek merdivenlerin alt kısmında oturdu.

Read the bottom of the page. - Bir sayfanın alt kısmını okuyun.

alt
the farther
alt
subordinate
alt
the space beneath
alt
nether
alt
lower part
alt alta üst üste
rough-and-tumble
alt başlık
subheading

It is necessary to use subheadings. - Alt başlıklar kullanmak gereklidir.

alt başlık
subhead

It is necessary to use subheadings. - Alt başlıklar kullanmak gereklidir.

alt boşluk
ground clearance
alt cisim
subfield
alt deri
dermis
alt düzen
chassis
alt etmek
to beat, to overcome, to defeat, to surmount, to pulverize, to get the better of, to bear down sb/sth
alt etmek
bear the bell
alt etmek
carry away the bell
alt geçit
underpass

Jerusalem is a city of tunnels and underpasses. - Kudüs, tüneller ve alt geçitler kentidir.

alt güverte
lower deck, orlop
alt kademe yönetici
(Ticaret) junior administrative officer
alt karın boşluğu
pelvic cavity
alt kasa
lower case
alt modül
submodule
alt program
subprogram
alt sözleşme
subcontract
alt sınıfa indirme
demotion
alt sınıfa indirmek
demote
alt tarafı
after all
alt tarafı/yanı
1. the lower part; the underside. 2. remainder, the rest. 3. the outcome. 4. all that is involved (is only): Niçin bu kadar üzülüyorsun? Alt tarafı on bin lira. Why are you making such a fuss? It's only a matter of ten thousand liras
alt temel
subbase, subgrade
alt toprak
subsoil
alt yapı eşitsizliği
(Hukuk) infrastructural disparity
alt yapı çalışmaları
(Hukuk) infrastructure works
alt yapı özellikleri
(Hukuk) infrastructure endowment
alt yapı, alt yapı tesisleri
(Hukuk) infrastructure
alt şube
section
alt+sekme
(Bilgisayar) alt+tab
arama alt bölge genişliği
(Askeri) search subarea width
birinci alt başlık
(Bilgisayar) first subtitle
direkt okunan alt rutin
(Elektrik, Elektronik) direct insert subroutine
ekonomik alt yapı
(Ticaret) economic infrastructure
erim üst alt sınırı
(Bilgisayar) upper lower range limit
frekans yönetim alt- komitesi
(Askeri) frequency management sub- committee
girdi sürümlü alt dizge
port-driven subsystem
grafik alt türü
(Bilgisayar) chart sub-type
harfin alt çıkıntısı
descent , descender
kritik alt deney
critical sub-test
kuvvet modülü alt sistemi; yabancı askeri satışlar
(Askeri) force module subsystem; foreign military sales
madeni paranın alt tarafındaki yazı
exergue
milli enformasyon alt yapısı
(Askeri) national information infrastructure
paket ağ alt yapısı
packet core
renklilik alt taşıyıcısı
(Optik,Teknik) chrominance subcarrier
sol alt w/ıd
(Bilgisayar) lower left w/id
tampon gresör alt parçası
lubricating pad base
telsiz alt sistemi; uzak sensör alt sistemi; ortalama toplam kök
(Askeri) radio subsystem; remote sensors subsystem; root-sum-squared