O, iş dünyasında başarılı olmak için yeterince agresif değil.
- He is not aggressive enough to succeed in business.
Tom çok agresif, değil mi?
- Tom is very aggressive, isn't he?
Babasının saldırganlıklarından hiçbirine sahip değil.
- He has none of his father's aggressiveness.
Tom bazen çok saldırgandır ve tartışmaları başlatmayı sever.
- Tom sometimes is very aggressive and likes to start arguments.
Daha atılgan olmaya çalıştım.
- I tried to be more aggressive.
Biz sadece girişken olmak zorundayız.
- We just have to be aggressive.
Girişken olmak zorundaydım.
- I had to be aggressive.
an aggressive policy, war, person, nation.
... at actively and aggressively pursue ...
... Medicare and Medicaid very aggressively ' more aggressively than ever before, and have saved ...