O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Sonunda Tom haklıydı.
- Tom was right after all.
Jane yine de onu almadı.
- Jane didn't buy it after all.
Peter yine de gelmedi.
- Peter didn't come after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
- After all, he succeeded in passing the exam.
Nihayet bebeğin bir kız olduğu ortaya çıktı.
- The baby turned out to be a girl after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Sonuç olarak, haklısın.
- You are right, after all.
Sonuç olarak, Tom senin babandı.
- After all, Tom was your father.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu becerdin.
- You managed it after all.
... like me talking warmly about TPMs. After all, these are the technologies that make it possible ...
... allowed to choose the firmware that runs on it. After all, when you own a device that ...