Bazıları savaşmak için isteksiz.
- Some were unwilling to fight.
Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.
- Americans simply had no desire to fight.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Senin ve benim dövüşmemiz gerektiği doğru mu?
- Is it right that you and I should fight?
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Gerçekten hiç dövüşmek istemiyordu.
- He did not really want to fight at all.
Seninle kavga etmek istemiyorum.
- I don't want to fight you.
Kavga etmek benim tarzım değildir.
- Fighting isn't my style.
George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.
- George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.
Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
- Doctors suggest drugs to fight diseases.
Tom'u kışkırtan kavgaları durdurmalısın.
- You need to stop provoking fights with Tom.
Neden kavga ettiklerini bilmiyorum.
- I don't know why they are fighting.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
- I intend on fighting till the end.
Döğüşmekten başka seçeneğimiz yoktu.
- We had no alternative but to fight.
Sizinle döğüşmekten usandım.
- I'm tired of fighting with you.
Onlar döğüşmeyeceklerini söylediler.
- They said they would not fight.
Tom, Mary ve John'un niçin döğüştüklerini bilmiyor.
- Tom doesn't know why Mary and John are fighting.
Amerikan Donanması savaşmaya hazırdı.
- The American Navy was ready to fight.
Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi.
- Farragut captured New Orleans without a fight.
Ben kendi savaşımı veriyorum.
- I fight my own battles.
Hastalıklarla mücadele etmek için doktorlar ilaçlar öneriyor.
- Doctors suggest drugs to fight diseases.
Tom mücadele etmek için hazırdır.
- Tom is ready for a fight.
... And I want to fight for them. That's what I've been doing for the last four years. ...
... soldiers could fight in the military, whether gay people could be married would have been ...