a daughter.

listen to the pronunciation of a daughter.
الإنجليزية - التركية

تعريف a daughter. في الإنجليزية التركية القاموس.

girl
kız

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor. - Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.

girl
kadın

Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler. - Women and girls would cross over the street rather than meet him.

Kız ince belli bir kadın haline geldi. - The girl has grown into a slender woman.

girl
sevgili

Sevgilisi okul oyunu için başka bir kızı öpmek zorunda olduğu için Mary mutsuz. - Mary's not happy that her boyfriend has to kiss another girl for the school play.

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

girl
kadın işçi
daughter.
kızı
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim. - I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
الإنجليزية - الإنجليزية
girl

Your girl turned up on our doorstep.

daughter.
mawther
a daughter.

    الواصلة

    a daugh·ter

    فيديوهات

    ... forebears here at other daughter ...
    ... in here. We talked about interests a lot. My daughter is not my property, she's pretty ...
المفضلات