Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
O Taro'nun erkek kardeşi.
- He is Taro's brother.
Tom biraz yaşlanmadı.
- Tom hasn't aged one bit.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti.
- My brother-in-law passed away last Wednesday.
Matt Rita'nın kayınbiraderi.
- Matt is Rita's brother-in-law.
Fadıl, 76 yaşında doğal nedenlerden dolayı hapishanede öldü.
- Fadil died in prison, aged 76, of natural causes.
O, on yedi yaşındadır.
- She is aged seventeen.
Beş kardeş çiftlikte birlikte çalıştı.
- Five brothers worked together on the farm.
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
- Two brothers went to travel together.