an outbuilding (or part of a building) for housing automobiles

İngilizce - Türkçe

an outbuilding (or part of a building) for housing automobiles teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

garage

garaj

Apartman dairesinin bir garajı var mı? - Has the flat got a garage?

Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım. - I couldn't get out of my garage because there was a car in the way.

garage

{i} tamirhane

Arabanı Tom'un tamirhanesine götürmelisin. O oldukça iyi iş yapar. - You should take your car to Tom's Garage. He does a pretty good job.

garage

benzin istasyonu

garage

garaja koymak

garage

{f} garaja koy

Arabasını garaja koydu. - She backed her car into the garage.

Tom'un eşyasını bir yere depolaması gerekiyordu, bu yüzden ona bizim garaja koyabileceğini söyledim. - Tom needed to store his stuff somewhere, so I told him he could put it in our garage.

garage

{f} garaja çekmek

garage

{f} garajda bırakmak

garage

i garaj

garage

(fiil) garaja çekmek

İngilizce - İngilizce

an outbuilding (or part of a building) for housing automobiles teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

garage

Heceleme

an out·build·ing (or part of a building) for hous·ing automobiles