an official messenger and representative

listen to the pronunciation of an official messenger and representative
İngilizce - Türkçe

an official messenger and representative teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ambassador
{i} elçi

Portekiz'in Fransız büyük elçisidir. - She's the French ambassador to Portugal.

Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm. - I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.

ambassador
{i} büyükelçi

Pablo Neruda 1971'de Şili'nin Fransa büyükelçisiydi. - Pablo Neruda was Chile's ambassador to France in 1971.

Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor. - The ambassador is leaving Japan tonight.

ambassador
(Askeri) BÜYÜK ELÇİ

Birleşmiş Milletlerin büyük elçisiydi. - He was ambassador to the United Nations.

İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı. - He was appointed ambassador to Britain.

ambassador
{i} temsilci
İngilizce - İngilizce
ambassador
embassador
an official messenger and representative

    Heceleme

    an Of·fi·cial mes·sen·ger and rep·re·sent·a·tive

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ıfîşıl mesıncır ınd reprızentıtîv

    Telaffuz

    /ən əˈfəsʜəl ˈmesənʤər ənd ˌreprəˈzentətəv/ /ən əˈfɪʃəl ˈmɛsənʤɜr ənd ˌrɛprəˈzɛntətɪv/