an official doorkeeper as in a courtroom or legislative chamber

listen to the pronunciation of an official doorkeeper as in a courtroom or legislative chamber
İngilizce - Türkçe

an official doorkeeper as in a courtroom or legislative chamber teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

doorkeeper
(isim) kapıcı
usher
öncü olmak
usher
{f} yerini göstermek: The waiter ushered them to their
usher
{f} yer göstermek
usher
{i} (kilisede/tiyatroda) yer gösteren kimse
usher
yol göstermek
usher
(Turizm) yer görevlisi
usher
açmak
doorkeeper
kapıcı

Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi. - Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms.

usher
teşrifatçı

Tom'un ilk işi sinemada bir teşrifatçıydı. - Tom's first job was as an usher at movie theater.

Bu beyefendiyi koltuğuna götürmek için bir teşrifatçı bulabilip bulamayacağına bak. - See if you can find an usher to take this gentleman to his seat.

usher
(in/out ile) eşlik etmek
usher
içeri getirmek
usher
{f} getirmek
usher
mübaşir
doorkeeper
i., bak. doorman
doorkeeper
kapı görevlisi
doorkeeper
(Tiyatro) sahne kapıcısı

Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi. - Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms.

İngilizce - İngilizce
doorkeeper
usher
an official doorkeeper as in a courtroom or legislative chamber

    Heceleme

    an Of·fi·cial door·keep·er as in a court·room or leg·is·la·tive cham·ber

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ıfîşıl dôrkipır äz în ı kôrtrum ır lecısleytîv çeymbır

    Telaffuz

    /ən əˈfəsʜəl ˈdôrˌkēpər ˈaz ən ə ˈkôrtˌro͞om ər ˈleʤəsˌlātəv ˈʧāmbər/ /ən əˈfɪʃəl ˈdɔːrˌkiːpɜr ˈæz ɪn ə ˈkɔːrtˌruːm ɜr ˈlɛʤəsˌleɪtɪv ˈʧeɪmbɜr/