İngilizce - Türkçe
an excitement of sexual appetite in a female beast teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- pride
- gurur
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
-When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
O, lisesi ile gurur duyuyor.
-She takes pride in her high school.
- pride
- {i} kibir
Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
-Humility often gains more than pride.
O gururlu ve kibirli.
-He's prideful and arrogant.
- pride
- tüylerini kabartmak (kuş)
- pride
- övünmek
- pride
- onur
- pride
- (on ile) övünmek
- pride
- özsaygı
- pride
- iftihar
- pride
- övünme
- pride
- {f} gurur duy
Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.
-She prides herself on her skill in cooking.
Gücümüzle gurur duyduk.
-We took pride in our strength.
- pride
- övünç
- pride
- {i} kıvanç
- pride
- saltanat
- pride
- pride of place en yüksek mevki
- pride
- {i} tafra
- pride
- {i} gösteriş
- pride
- {i} haysiyet
- pride
- {i} kibirlilik
- pride
- {i} övünç kaynağı
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an excitement of sexual appetite in a female beast teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- pride
an excitement of sexual appetite in a female beast
Heceleme
an ex·cite·ment of sex·u·al ap·pe·tite in a fe·male beastTürkçe nasıl söylenir
ın îksaytmınt ıv sekşuıl äpıtayt în ı fimeyl bistTelaffuz
/ən əkˈsītmənt əv ˈseksʜo͞oəl ˈapəˌtīt ən ə ˈfēˌmāl ˈbēst/ /ən ɪkˈsaɪtmənt əv ˈsɛkʃuːəl ˈæpəˌtaɪt ɪn ə ˈfiːˌmeɪl ˈbiːst/
Resimler
Favoriler