an entertainment; a feast

listen to the pronunciation of an entertainment; a feast
İngilizce - Türkçe

an entertainment; a feast teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dinner
{i} akşam yemeği

Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul. - My mother is busy cooking dinner.

Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul. - Mother is busy cooking the dinner.

dinner
{i} günün esas yemeği
dinner
dinner bell yemek zili veya çanı
dinner
dinner jacket smokin dinner pail sefertası dinner party ziyafet
dinner
yemekli toplantı
dinner
iş yemeği
dinner
nahar
dinner
(bazen) günorta yemeği
dinner
{i} yemek

Bu akşam yemekte benimle olmak ister misin? - Would you like to have dinner with me tonight?

Tom, akşam yemeği için ne yemek istersin? - Tom, what would you like to have for dinner?

dinner
{i} ziyafet

Tom ve Mary pazartesi akşamı bir ziyafet veriyor. - Tom and Mary are having a dinner party Monday evening.

Biftek ziyafetinden memnun oldum. - I was satisfied with the steak dinner.

İngilizce - İngilizce
dinner
an entertainment; a feast