İngilizce - Türkçe
an enriched fraction of an ore after separation from other unwanted minerals teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- concentrate
- {f} konsantre etmek
- concentrate
- {i} konsantre madde
- concentrate
- yoğunlaşma
Mektuba yoğunlaşmaya çalıştı.
-He tried to concentrate on the letter.
Onun üzerinde yoğunlaşmak istiyorum.
-I want to concentrate on that.
- concentrate
- gücü bir noktada toplamak
- concentrate
- bir noktaya toplamak
- concentrate
- kümelemek
- concentrate
- toplanmak
- concentrate
- derişik madde
- concentrate
- {i} yoğun madde
- concentrate
- bir yerde toplamak
- concentrate
- derişmek
- concentrate
- deriştirmek
- concentrate
- (Tıp) Teksif etmek, koyulaştırmak
- concentrate
- {f} toplamak, bir araya getirmek, yığmak; toplanmak
- concentrate
- (Nükleer Bilimler) konsantre
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
-Turn off the television. I can't concentrate.
Onun söylediklerine konsantre oldum.
-I concentrated on what he was saying.
- concentrate
- (fiil) konsantre etmek, yoğunlaştırmak, toplamak, dikkatini vermek, konsantre olmak, yoğunlaşmak
- concentrate
- topla/konsantre ol
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an enriched fraction of an ore after separation from other unwanted minerals teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- concentrate
an enriched fraction of an ore after separation from other unwanted minerals
Heceleme
an enriched frac·tion of an ore af·ter sep·a·ra·tion from oth·er un·want·ed mineralsTürkçe nasıl söylenir
ın enrîçt fräkşın ıv ın ôr äftır sepıreyşın fırm ʌdhır ınwôntîd mînrılzTelaffuz
/ən enˈrəʧt ˈfraksʜən əv ən ˈôr ˈaftər ˌsepərˈāsʜən fərm ˈəᴛʜər ənˈwôntəd ˈmənrəlz/ /ən ɛnˈrɪʧt ˈfrækʃən əv ən ˈɔːr ˈæftɜr ˌsɛpɜrˈeɪʃən fɜrm ˈʌðɜr ənˈwɔːntɪd ˈmɪnrəlz/
Resimler
Favoriler