an aggrieved or disadvantaged party in a crime (e.g. swindle.)

listen to the pronunciation of an aggrieved or disadvantaged party in a crime (e.g. swindle.)
İngilizce - Türkçe

an aggrieved or disadvantaged party in a crime (e.g. swindle.) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

victim
{i} kurban

Tabiri caizse, bunlar savaş kurbanlarıydı. - These were victims of war, so to speak.

Kendi hırsının kurbanı oldu. - He fell a victim to his own ambition.

victim
{i} kurban: victims of war savaş kurbanları
victim
{i} mağdur kimse

Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız. - We must provide food and clothes for the victims.

İngilizce - İngilizce
victim
an aggrieved or disadvantaged party in a crime (e.g. swindle.)